Yağdı döktü içini gökyüzü;
Tüm şehre, tüm sokaklara, tüm caddelere.
Loş sokaklarda ıslattı yağmur bu gece;
El ele gezen çiftini, yaşlısını, gencini.
Ayrı bir hava kattı yağmur bu gece İSTANBUL'A,
Boğazına, kız kulesine, eşsiz manzarasına.
Tüm şehri bir kez daha hayran bıraktı.
Işıltısıyla, görkemiyle kendisini bir kez daha ispatladı.
Şehrin kimi çocukları sevinçle yağmuru izledi.
Kimi çılgınları da sırılsıklam olana kadar;
Yağmurun tadını çıkardı.
Şehrin aşıkları ise;
Şemsiyeleri altında heyecanla, mutlulukla, aşkla
İstanbul'un caddelerini, sokaklarını turladılar.
Ve kimi yazarlar da bu gece;
Kalemini eline alıp köşelerine çekildiler.
İstanbul'a düşen yağmur tanelerine;
Şiirler, hikayeler, romanlar, destanlar yazdılar.
Ve İstanbul yağmuruyla,
Bir kez daha aşık etti kendisini tüm şehre.
Ve belkide yepyeni hayatlar doğdu bu gece İSTANBUL'DA...
ESRA ÖZYILMAZ
Bu şiiri yazmadan önce akşam üzeri dışardaydım ve yağmur yağıyordu. Etraf o kadar kalabalıktı ki insanlar yağmuru görünce koşuşmaya başladılar.Sonra kendi kendime düşündüm bu yağmur ne kadarda güzel yağıyor diye. Etrafa baktım yine İstanbul harikaydı.Bir kez daha mutluluk duydum bu şehirde yağmurun altında ıslanıyor olmaktan.Nedenini bilmiyorum ama yağmurun altında insanları görmek beni çok etkiledi.Sonra eve geldim ve kendi kendime dedim ki; "Hadi Esra bu akşam yağmurlu İstanbul'a bir şiir yaz." Sonra başladım yazmaya, yazdıktan sonra annemlere okuttum ve çok beğendiler. Bunun üzerine aklıma okulumuzun hocalarından Lokman Hoca'nın benden yayınlanacak olan halkla ilişkiler dergisi için şiir yazmamı rica ettiği geldi. Ve ben bu şiiri Lokman Hoca'ya götürdüm. Birkaç şeyi düzeltmem dışında şiirimi çok beğendiğini ve dergi için uygun olduğunu söyledi.Ve ben şiirimin üzerinde biraz oynama yaparak Lokman Hoca'ya verdim.Ve dergi için tam hazır hale geldiğini anladık.Ve dergide yayınlandı.
YanıtlaSil